5 Şubat 2025

Çatak Gündemi: Tarafsız Güncel Haberler

Çatak Gündemi: Ekonomiden magazinine, spor ve teknoloji dünyasından en güncel haberlerle buluşun!

Kireçlenme yaş dinlemiyor!

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, nadiren de olsa romatizma, travma veya enfeksiyon gibi eklemi bozabilecek faktörler nedeniyle daha erken yaşlarda da görülebildiğine dikkati çekerek, kireçlenmenin en sık karşılaşılan belirtileri arasında yer aldığını söyledi ve uyarılarda bulundu.

Yaşlılığa Bağlı Kireçlenme ve Tedavi Yöntemleri

İSTANBUL (İGFA) – Yaşa bağlı kireçlenme, vücuttaki tüm eklemleri etkileyebilir. Bu durum genellikle diz, kalça, omurga ve omuz eklemlerinde bozulmalara neden olmaktadır.

Hafif ve orta evrelerdeki kireçlenme vakalarında kilo verme ve aktivite azaltma gibi tedavi yöntemleri önemlidir. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, “Kireçlenme geçmişi bulunan ailelerde hastalığa yatkınlık olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle risk altındaki kişilerin ideal kilolarını korumaları ve yaşlarına uygun fiziksel aktiviteleri hayatlarına dahil etmeleri önerilmektedir,” açıklamasında bulundu.

Ekleme Binen Yük Azaltılmalı

Op. Dr. Mehmet Taner Özdemir, kireçlenmenin şiddetine ve hastanın durumuna göre tedavinin planlanması gerektiğini belirtiyor. Hafif ve orta evrelerdeki vakalarda cerrahi olmayan tedaviler öne çıkarken, ilerlemiş durumlarda cerrahi müdahale gerekebiliyor. Eklemi korumak için yükün azaltılmasının önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Özdemir, “Fazla kiloların verilmesi ve zorlayıcı faaliyetlerden kaçınma, ağrıyı azaltabilir. Fizik tedavi de önemli bir rol oynamaktadır,” dedi.

Biyorejeneratif Tedavilerin Artan Popülaritesi

Kireçlenme oluşumunu yavaşlatmak ve iyileşmeyi hızlandırmak amacıyla biyorejeneratif tedavilerin giderek popüler hale geldiğini belirten Op. Dr. Özdemir, bu tedavi yöntemlerinin genellikle eklem içine çeşitli enjeksiyonlarla yapıldığını ifade etti. “Son dönemde sıkça kullanılan tedaviler arasında hiyalüronik asit enjeksiyonu, plazma enjeksiyonu ve kök hücre enjeksiyonu yer almaktadır,” diyen Özdemir, bu yöntemlerin hastanın durumuna göre uygulandığını sözlerine ekledi.