E-ticarette iade masraflarının tüketiciye yansıtılması 1 yıl ertelendi
Ticaret Bakanlığı, e-Ticareti düzenleyen Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde değişiklik yapıldığını bildirdi.
Yapılan değişiklik ile cayma hakkının kullanılabileceği mal ve hizmetlere ilişkin sınırlamalar ve iade masraflarının sözleşme ile tüketici tarafından karşılanabileceğine ilişkin hükümler ertelenerek, tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma haklarını kullanmaya devam etmeleri sağlandı.
DEĞİŞİKLİKLER 1 YIL ERTELENDİ
Buna göre, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen değişiklikler, 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek.
Ticaret Bakanlığı, konuya dair şu açıklamayı yaptı:
Teknoloji çağının getirdiği yenilikler e-ihracat, e-ithalat gibi sınır ötesi ekonomik ilişkiler de dahil olmak üzere ticaretin yapılış şekilleri ve alışveriş alışkanlıklarında köklü değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Elektronik ticaretin çok sayıda ürün çeşidini zaman ve mekan sınırından bağımsız olarak hızlı, kolay ve daha düşük maliyetle tüketicilere sunabilmesi; satıcılar bakımından ise işyeri kira maliyetinin olmaması ayrıca stok ve finansman maliyetlerinin ise daha düşük olması gibi faktörlere bağlı olarak elektronik ticaretin toplam perakende ticaretten aldığı payın her geçen yıl geleneksel ticarete nazaran arttığı gözlemlenmektedir.
Elektronik ticaret hacminde yaşanan bu artış, satıcı veya sağlayıcılar ile mal veya hizmetlerin kontrol ve muayene edilememesinin yol açtığı belirsizlik, elektronik ticarete taraf olan tüketicilerimizi koruyucu düzenlemeler içeren mesafeli sözleşmelerin önemini bir kat daha artırmaktadır.
TÜKETİCİNİN MAĞDURİYETİN ÖNLEMEK AMAÇLANDI
Elektronik ticaretin artan hacmi ve önemi, artan e-ithalat ile beraber kalitesiz ve güvensiz ürünlerden kaynaklı ilave belirsizliklerin olması nedenleri ile tüketicilerimizin mağduriyetini engellemek adına düzenlemelerimizi titizlikle devam ettirmekteyiz.
YENİ DÜZENLEMELERE GİDİLDİ
Yaşanan bu önemli dönüşüm doğrultusunda Ticaret Bakanlığı olarak, küresel gelişmeler ve Avrupa Birliği mevzuatındaki güncellemeleri yakından takip ederek iç hukukumuza entegre edilmektedir. Bu doğrultuda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği hükümlerinde satıcılar ile tüketiciler arasında adil bir dengenin sağlanması ve tüketicilerimizin evrensel standartlarda korunması hedefi ile düzenlemeler yapılmıştır.
MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI
Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz düzenlemeyle, 1/1/2025 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen değişikliklerin 1/1/2026 tarihinde yürürlüğe girmesine ilişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik ile cayma hakkının kullanılabileceği mal ve hizmetlere ilişkin sınırlamalar ve iade masraflarının sözleşme ile tüketici tarafından karşılanabileceğine ilişkin hükümler ertelenerek tüketicilerimizin herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma haklarını kullanmaya devam etmeleri sağlanmıştır.
Ticaret Bakanlığı olarak düzenlemeler sonrası; sektördeki uyumlaştırma sürecinin daha sağlıklı ve etkin işleyebilmesi, ülkemizde vergi dahil yasal temsilciliği bulunmayan ve iş hacmi son dönemlerde çok hızla artan yurt dışı menşeli e-ithalatta ki ücretsiz kargo, ücretsiz iade, fırsat indirimleri gibi cazip teklifler ile genellikle kalitesiz ve güvensiz ürünlere olan talebin suni olarak artırılmasından kaynaklı tüketici mağduriyetlerinin yaşanmasının engellenmesi hedeflenmektedir.
İÇ PİYASANIN KONRUNMASA GÖZETİLDİ
Bakanlık yaptığı açıklamada, tüketicilerin ve iç piyasada üretim ve istihdama katkı sağlayarak ekonomik refaha katkıda bulunan üreticileri korumak için çalışmalara hız kesmeden devam edileceğini şu sözlerle bildirdi:
Bunun yanında yerli pazar yerleri ve satıcılar bakımından iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir elektronik ticaret pazarına dönüşebilme ihtimali göz önünde bulundurularak, iç piyasanın dengesiz ve kontrol dışı bir elektronik ticaret pazarına dönüşebilme ihtimalinin gözetilmesi, ayrıca iç pazardaki satıcıların haksız rekabete uğrama ihtimali göz önüne önüne alındığında, iç piyasamızın korunması amaçlanmaktadır.