“`html
Hatay’daki Zekiye Kırat Apartmanı Davası: Adalet Arayışı ve Yeni Gelişmeler
Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan Zekiye Kırat Apartmanı, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında yıkılmıştır. Facia sonucunda 36 kişinin hayatını kaybetmesi, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı.
Bu üzücü olayla ilgili olarak Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, inşaatta görev alan müteahhit Abdussamet Yılmaz, yapı denetim şirketinin yetkilisi Cafer Tacettin Güler, şantiye şefi E.Y., uygulama denetçisi inşaat mühendisi T.T., mimar A.K., inşaat mühendisi B.B. ve kontrol elemanı mimar M.K. hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla toplamda 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açmıştır.
İddianamede yer alan bilirkişi raporunda, Zekiye Kırat Apartmanı’nın inşaat sürecinin 2014 yılında başladığı tespit edilmiştir. Raporda yer alan değerlendirmelere göre, “binanın yapımında kullanılan malzemelerin, 2007 tarihli deprem yönetmeliği standartlarına uymadığı”; ayrıca, inşaatta kullanılan donatı ve beton numunelerinin gereken dayanım seviyesini sağlamadığı açıklanmıştır. Yönetmelik hükümlerine uygun hareket edilmediği süreç boyunca da önemli eksiklikler olduğu ifade edilmiştir.
Tutuklu Sanıkların Tahliyesi
Dosyadaki müteahhit Abdussamet Yılmaz, 1 Mart 2023 tarihinde tutuklanmış, “kanser hastası” olduğu gerekçesiyle 9 Mart 2023 tarihinde tahliye edilmiştir. Benzer şekilde, 1 Aralık 2023 tarihinde tutuklanan yapı denetim firması yetkilisi Güler, “tutuklulukta geçirdiği süre ve delil durumu” gerekçeleriyle 7 Haziran 2024 tarihinde serbest bırakılmıştır. Böylece, davada tutuklu sanık kalmamıştır.
“Hukuka Aykırı” İddiaları
Müşteki avukatlarından Erdem Eren, sanıkların tahliye edilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürerek, “Zekiye Kırat Apartmanı davasındaki ana sanıklar tutuksuz olarak yargılanabilir mi?” şeklinde sorular yöneltmiştir. Eren, müteahhitin sadece 7 gün tutuklu kalmasının sağlık gerekçeleriyle gerçekleştiğini vurgulamasıyla tahliye koşullarının yetersiz olduğunu dile getirdi. Tek bir doktor raporuyla tahliye kararlarının alınmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini savundu.
Eren, davanın ilerleyişinde yalnızca sanıkların sorumlulukları üzerine odaklanılmadığını, aynı zamanda ilgili kamu görevlilerinin de durumunun incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Mahkeme, kamu görevlileriyle ilgili bir suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığını sordu, yet hiçbir yanıt almadı” dedi.
Olası Kast Suçlaması
Eren, Zekiye Kırat Apartmanı davalarında sanıkların “olası kastla öldürme” suçlamasıyla yargılanması gerektiğini ifade ederek, “Bilirkişi raporları, malzeme dayanımının yeterli olmadığını ve bu durumun ağır sonuçlar doğurduğunu açıkça ortaya koymaktadır,” şeklinde konuştu. Eren, ayrıca Hatay’ın 1. derece deprem bölgesinde yer aldığını belirterek, yapı standartlarının uygulanmaması durumunda sanıkların sorumluluklarının ağırlaştığına dikkat çekti.
İdare Sorumluluğu Üzerine Tartışmalar
Hukuk sürecinde kamu görevlilerinin sorumluluklarının araştırılmadığını belirten Eren, “Zekiye Kırat Apartmanı, bu bölgede en yeni apartman olmasına rağmen yıkılmıştır. Diğer yapılar ise sağlam bir şekilde ayakta kalmıştır,” diyerek, yıkımın nedenlerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesi gerektiğini vurguladı.
Eren, ayrıca mahkemenin kendi aldığı kararları uygulamaması ve dosyanın bilirkişiye göndermekte gecikmesi nedeniyle “Gecikmiş adalet sağlıklı bir adalet değildir” şeklinde eleştirilerde bulundu.
Zekiye Kırat Apartmanı davasının bir sonraki duruşması, 7 Şubat 2025 tarihinde yapılacaktır.
“`